17 Eyl 2015

14. Film Ekimi Önerileri



Bu yıl 14. kez gerçekleşecek Filmekimi 3-11 Ekim 2015 tarihleri arasında! Berlin, Cannes, Venedik, Toronto gibi saygın film festivallerinde yer alan ve merakla beklediğimiz filmler de Filmekimi'nde! Dopdolu olan Filmekimi programında 46 film bulunuyor ve bizim mutlaka görmek istediğimiz 11 filmlik filmlik listemiz burada; 




THE LOBSTER

Hollywood yıldızlarından oluşan kadrosuyla, bekar olmanın yasadışı olduğu, bu suçu işleyenlerin, seçtikleri bir hayvana dönüştürüldüğü bir dünyada geçen The Lobster'da karısı tarafından terk edilen çaresiz bir adamın hikayesini izleyeceksiniz.

The Lobster Fragman;

 https://www.youtube.com/watch?v=fpt0tn1-54k


CAROL

Patricia Highsmith'in kendi deneyimlerinden yola çıkarak yazdığı 1952 tarihli romanından uyarlanan ve yapım süreci 11 yıl süren Carol, 1950'lerin New York'unda iki kadının yasak aşkını anlatıyor. Başrollerinde Cate Blancheet ve Rooney Mara'nın bulunduğu film, Rooney Mara'ya Cannes'da En İyi Kadın Oyuncu Ödülünü getirdi.

Carol
Fragman;

https://www.youtube.com/watch?v=Lt-WC9xa7qs


YOUTH

Harvet Keitel ve Michael Caine'in canlandırdığı iki yaşlı adamın tatilleri boyunca kendilerini ve hayatlarını gözden geçiriyorlar. Cannes'da Altın Palmiye için yarışan Youht, Poulo Sorrentino'nun alameti farikası ilginç kamera açıları, çarpık yüzler, muhteşem müzikler ve stilize görseller geçidiyle yine nefes kesici bir seyirlik sunuyor.


Youth Fragman; 

https://www.youtube.com/watch?v=SN6mB_31uPA






BASKIN

Bugüne kadar çektiği kısa metraj filmlerle tanınan Yönetmen Can Evrenol'un 2013 yapımı "Baskın" adlı kısa filmini uzun metraj filme dönüştürdü ve filmiyle Toronto Film Festivali'nin "Geceyarısı Çılgınlığı" bölümüne kabul edilerek büyük bir başarı elde etti. Afiş ve fragmanı ile oldukça merak uyandıran filmi izlemek için sabırsızlanıyoruz.

Baskın Fragman; 

https://www.youtube.com/watch?v=8dr_lqL-skQ




LIFE

Berlin Film Festivali'nde ilk gösterimini yapan Fotoğrafçı ve Yönetmen Anton Corbjin'in son filmi Life, Hollywoof efsanesi James Dean ile Magnum fotoğrafçılarından Dennis Stock'un, Dean henüz dünya çapında bir yıldız olmadan, 1955 yıllındaki yakın arkadaşlık hikayesini anlatıyor.



Life Fragman; 

https://www.youtube.com/watch?v=qfexgwzmU_U



SON OF SOUL

2015 Cannes Büyük Ödülü ve FIPRESCI Ödüllerini alan Son of Soul filminde 1944 Ekimde Saul Auslander'in iki gününü konu alıyor. Soul imha kampında Nazilerle işbirliği yapmaya zorlanmıştır bir gün temizlediği imha fırınında bir oğlan çocuğu cesedi görür. O an olanaksız bir görev üstlenir ve çocuğun cesedini yakılmaktan kurtararak toprağa vermeye karar verir. Film Macaristan'ın Oscar adayı.









THE WITCH

The Witch insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden, New England'daki cadı avlarından esinlenmiş bir film. Prömiyerini 2015 Sundance'de yapan film buradan en iyi yönetmen ödülü aldı. Sundance'in "en ürkütücü filmi" olarak tanımlanan film bu yılın öne çıkan korku filmlerinden olacak gibi görünüyor. Korku seveler kaçırmamalı.

The Witch Fragman; 

https://www.youtube.com/watch?v=iQXmlf3Sefg



IRRANATIONAL MAN

İlk gösterimini Cannes Film Festivali'nde yapan Irranational Man, "Zihni Kaşıyan gerilim dolu bir film" sözleriyle övüldü. Film hayattan zevk alamayan ve yaşama arzunu yeniden kazanmak isteyen bir felsefe profesörünün hayatı çerçevesinde gelişiyor. Kadroda başarılı oyuncular Joaquin Phoenix ve Emma Stone yer alırken, Irranational Man, her Woody Allen filmi gibi bünyede beklenti yaratıyor.


Irranational Man Fragman; 

https://www.youtube.com/watch?v=hP8mPkyBntw
DESDE ALLA

Venedik Film Festivali'nde katılan ilk Venezuela filmi olan Desde Alla, tüm favori filmlerin arasından sıyrılarak festivalin en büyük ödülü Altın Aslan'ı alarak şaşırttı. Yönetmen Lorenzo Vigas'ın ilk uzun metraj film çalışması olan Desde Alla, çete üyesi olan bir jigolayla zengin bir yaşlı adam arasındaki imkansız denilebilecek yakınlaşmayı anlatıyor.

Desde Alla Fragman; 

https://www.youtube.com/watch?v=dGxY3tu9mDg


THE CLUP

Dört rahip karakteri üzerinden Katolik Kilisesi'ne sert eleştiriler yönelten The Clup, Pablo Larrain'in son filmi. The Clup, 2015 Berlin Film Festivali'nde Büyük Jüri Ödülünü almıştı.

The Clup Fragman;

https://www.youtube.com/watch?v=Wqv8PPDfiyw



THE BRAND NEW TESTAMENT

Tanrı yaşıyor, hem de Brüksel'de bir apartmanda; ama huysuz bir adam, karısı ve kızına kötü davranıyor. Bir gün tahammülü tükenen 10 yaşındaki kızı babasının en büyük sırlarından birini, dünyadaki herkesin öleceği tarihi, insanlara SMS'ler yollayarak ifşa ediyor. Ardından da evden kaçıp altı yeni havari bulmaya karar veriyor. İlk kez Cannes'da "Yönetmenlerin On Beş Günü" bölümünde gösterilen ve beğenilen filmin hikayesi oldukça kulağa oldukça gerçeküstü ve eğlenceli geliyor.


The Brand New Testament Fragman; 

https://www.youtube.com/watch?v=l9jEA8uzHwQ








Filmekimi gösterim çizelgesi için; http://filmekimi.iksv.org/tr/gosterim-cizelgesi

1 Eyl 2015

Posta kutusundaki mutluluklar; Postcrossing!



Çoğumuzun posta kutuları faturaların dışında artık işlevini yitirmiş durumda, teknolojinin sağladığı kolaylıklarla birlikte haberleşme yöntemlerinin değişim ve dönüşümü bu kaçınılmaz sonu hazırlamış gibi görünüyor. Bilgisayar, cep telefonları ve çeşitli cep telefonu uygulamalarının esiri olduğumuz şu zamanlarda, üzerine düşünerek, emek vererek en önemlisi samimiyetle yazılan mektup, kartpostal göndermek gibi alışkanlıklarımızı yitirdik. Oysa eminim her insan evinin girişinde duran o küçük kutuda kendine özel gönderilmiş "gerçek" bir şeyler bulmaktan mutluluk duyar. En azından ben duyuyordum ve bunun için bir şeyler yapmaya karar verdiğim bir anda "Postcrossing" ile tanıştım ve sizleri de tanıştırmaktan daha da mutluluk duyacağım.

Postcrossing dünyanın dört bir yanından kartpostal gönderip, alarak posta kutularınızı canlandırabileceğiniz bir oluşum. Bu oluşuma dahil olmak için yapmanız gereken postcrossing.com sitesine girip kendiniz için bir kullanıcı adı alarak hesap oluşturmak. Hesabınızı oluştururken size kartpostal gönderilebilmesi için gereken adres bilgilerinizi doğru olarak girmelisiniz. Adresiniz profilinizde gözükmüyor ve postcrossing adres bilgilerinizin size kartpostal gönderecek kullanıcılar dışında kimseyle paylaşılmayacağını da temin ediyor. Bunun yanında tercihiniz doğrultusunda ayarlar kısmından "kendi ülkemden kartpostal almak istemiyorum" seçeneğini işaretleyebilirsiniz.

Siteye kayıt olduktan sonra profil bilgileri kısmını düzenlemelisiniz, kendinizden, hoşlandığınız şeylerden bahsedecek bir şeyler yazarsanız, size kartpostal gönderecek kullanıcı verdiğiniz bilgiler doğrultusunda size uygun bir kart seçip yollayacaktır. Sizde sitenin size vermiş olduğu adresin kullanıcı profilini inceleyip nasıl kartlardan hoşlanacağını öğrenebilirsiniz. 

Profilinizi istediğiniz şekilde düzenledikten sonra artık kartpostal gönderip, almaya başlayabilirsiniz.  Bunun için sitede "Send a postcard" butonuna tıklayarak bir adres alıyorsunuz ve site size adresle birlikte o adresin kartpostal numarasını veriyor. Burada önemli olan kartpostal numarası yani "Postcard ID". Size verilen Postcard ID 'yi göndereceğiniz kartpostalın bir köşesine mutlaka yazmalısınız. Bu şekilde kartpostal gönderdiğiniz yere ulaştığında alıcı kartın üzerinde olan bu ID'yi sitedeki "Register a postcard" butonuna tıklayarak kaydediyor. Bu sırada isterse kartınızı kaydederken size küçük bir not yazabiliyor.  Sizde gelecek olan kartlarınızı bu şekilde kaydetmelisiniz. Her kartın ID'sinin kendine özel olduğunu unutmayın. Siteyi ilk kullanmaya başladığınızda aynı anda en fazla 5 kart adresi alabiliyorsunuz. Gönderdiğiniz kartların sayısı arttıkça bu limit çoğalıyor. Gönderdiğiniz kartpostal ulaşıp, kaydedildiğinde bilmelisiniz ki size doğru yola çıkan bir kartpostal da var. 

Tavsiye: 

Kartpostalınızı göndermeden önce ya da size gelen kartlar siteye gönderici tarafından yüklenmemişse tarayıp veya bir fotoğrafını çekip siteye yükleyebilirsiniz böylelikle alınan ve gönderilen kartlarınızdan galerileriniz oluşur. Başka kullanıcıların galerilerini gezerek hoşunuza giden kartları favorilerinize de alabilirsiniz. Size kart atacak kullanıcılar kaydettiğiniz kartları görebileceğinden aynı kartı göndermez veya favorilerinize aldığınız kartlardan ne tip kartları beğendiğinizi anlayarak onları ya da onlara yakın kartları gönderebilir. 

Bir postcrossing klasiği ile bitirelim; HAPPY POSTCROSSING! 





28 Mar 2015

Güzel Şeyler

Yapı Kredi Yayınları Genel Kültür Dizisi kitaplarına her geçen gün yenileri eklenirken, baskısı tükenmiş olanların tekrar baskısı yapılıyor. Onlardan biri de "Frida Kahlo" Kendi Gerçeğimin Resmini Yapıyorum". Gallimard Yayınevi'nin Decouvertes dizisinde yayımlanan kitapların Türkçeleştirilmiş tıpkıbasımları olan kitaplar oldukça güçlü içerikleriyle kütüphaneye katmaya değerler... 

Son zamanlarda filmler ve kitaplar kadar ilgimi çeken bir başka uğraş da kart yazmak. Ülkemizde, mektup, kartpostal ve pul kültürü maalesef yok olmaya yüz tutmuş durumda ve bizler belki de bu kültürün son demlerini yakalamış şanslı insanlarız. Posta kutularımızı canlandırmak elimizde, değer verdiklerimize bir kaç satır yazıp göndermek ise en yakın PTT uzaklığında...



27 Mar 2015

34. İstanbul Film Festivali Önerileri



Nisan ayı İstanbul için önemli bir ay, pek çok sinemasever İstanbul Film Festivali için nisanı iple çekiyor. İstanbul Film Festivali'de gerek film programlarının kalitesi, gerek profesyonel işleyişi bakımından bu bekleyişi hak ediyor. 4-19 Nisan arasında gerçekleşecek olan festival, bu sene programa eklenen yeni bölümlerle sinemaseverlere  62 ülkeden 222 yönetmenin 204 filminin gösterileceği doyurucu bir film seçkisi sunuyor. Festivalin yeniliklerinden en önemlisi bu yıl ilk kez Belgesel Film Kategorisinde de ödül verilecek olması. Bir diğer yenilik ise öğrenciler için hazırlanan Paso Film! Kartı. Üniversite ve lise öğrencileri 20 TL karşılığında edinebilecekleri Paso Film! Kartı ile ücretsiz katalog, öncelikli bilet alımı ve anlaşmalı mekanlarda festival süresince indirim hakkına sahip olacaklar. Yoğun talep olan filmlere salon yetersizliğinden kaynaklanan bilet bulamama gibi sorunlar olsa da sonradan koyulacak ek seansların takipçisi olmak gerek. 

Programdan önerilerim;


GERÇEKLİK | RÉALITÉ  (Altın Lale Uluslararası Yarışma)

Yönetmen: Quentin Dupieux | Fransa, Belçika / 2014

"Wrong / Yanlış ve katil tekerlek Rubber / Lastik filmlerinin yönetmeni Quentin Dupieux gene çılgınca gerçeküstü bir komediyle kafaları karıştıracak. B filmlerine selam duran, biraz da bilimkurgu tadı veren bu filmde, kendi halinde bir kameraman olan Jason yöneteceği ilk korku filmi için fellik fellik yapımcı aramaktadır. Servet sahibi yapımcı Bob Marshal filme finansman sağlamayı kabul eder etmesine de, bir şart öne sürer: Jason 48 saat içinde sinema tarihinin en kusursuz çığlığını bulmalıdır! Jason, çığlık arayayım derken bir kâbusun içine düşecektir."

YÜZÜNDEKİ SIR | PHOENIX (Altın Lale Uluslararası Yarışma)

Yönetmen: Christian Petzold | Almanya / 2014


"Nelly, toplama kampından kurtulmayı başarmış ama işkenceden yüzü tanınmayacak hale gelmiş bir şarkıcıdır. Zorunlu olarak geçirdiği estetik ameliyat sonrasında, kendisinin bir benzerine dönüşür. Görmek için can attığı tek kişi ise kocası Johnny’dir. Karşılaştıklarında Johnny onu tanımayıp zihnini iyice bulandırır. Acaba kocası ona hâlâ âşık mıdır, yoksa sadece parasının peşinde midir? II. Dünya Savaşı sonrası Berlin’i bir nevi kara film sahnesine dönüştüren Yüzündeki Sır, Barbara’nın rüya ekibini, yönetmen Christian Petzold ve başrol oyuncuları Nina Hoss ile Ronald Zehrfeld’i tekrar bir araya getiriyor."


KAR KORSANLARI | SNOW PIRATES ( Altın Lale Ulusal Yarışma)

Yönetmen: Faruk Hacıhafızoğlu | Türkiye / 2015               


65. Berlin Film Festivali'nde Dünya Prömiyerini gerçekleştiren Kar Korsanları için filmin yönetmeni Faruk Hacıhafızoğlu “Kar Korsanları dayanışma, arkadaşlık, mahrumiyet, masumiyet, öfke gibi evrensel temaları Kars’ın kendine özgü doğası, kültürel çeşitliliği, tarihsel zenginliği ve mimari estetiğiyle örerek şehrin hikâyesini çocukların gözünden anlatır. Kar Korsanları, bir şehirde yaşamanın değil, bir şehri yaşamanın hikâyesidir.” diyor. Filmin tek gösterimi yönetmenin katılımıyla gerçekleşecek.


LİMONATA | LEMONADE (Altın Lale Ulusal Yarışma)

Yönetmen: Ali Atay | Türkiye / 2014


"Başka kültürlerden gelen, birbirini tanımayan iki kardeşin benzerliklerini, farklılıklarını ve kavgalarını eğlenceli bir yol hikâyesiyle anlatan bir film Limonata. Suat, Makedonya’da yaşayan eski bir tır şoförüdür, hasta yatağında ölmeyi beklemektedir. Ölmeden önce oğlu Sakip’ten son bir isteği vardır; yıllar önce İstanbul’da imam nikâhıyla evlendiği bir kadından olan oğlunu bulup, yanına getirmesi. Sakip, varlığını yeni öğrendiği kardeşi Selim’i bulmak için Makedonya’dan İstanbul’a doğru babasının emektar arabasıyla yola çıkar. Ne var ki iki kardeş ilk andan itibaren asla tam olarak anlaşamaz. Selim durumu reddeder ve Makedonya’ya gitmeyi düşünmez bile. Sakip ikna edemeyeceğini anladığı kardeşini, bir gece ayakta duramayacak kadar sarhoş olmasından faydalanıp arabaya atarak kaçırır."

TANRILARLA KONUŞMALAR | WORDS WITH GODS (Akbank Galaları)

Yönetmen: Guillermo Arriaga, Emir Kusturica, Amos Gitai, Mira Nair, Warwick Thornton, Hector Babenco, Bahman Ghobadi, Hideo Nakata, Álex De La İglesia | Meksika, ABD /2014


"Farklı coğrafya ve inanç sistemlerinden dokuz ünlü yönetmenin bir araya gelerek yaptığı Tanrılarla Konuşmalar, inanç ve inançsızlık üzerine bir zihin egzersizi. Ateizmden Hinduizme, İslamdan Budizme uzanan bir yelpazede her yönetmen, kendi kültürüne yakın duran inanç sistemi üzerinden bir hikâye anlatıyor. Guillermo Arriega’nın fikir babalığını yaptığı, 9 kısa filmden oluşan bu projedeki yönetmenlerin isimleri heyecan verici. Bahman Ghobadi, çektiği bölümde Yılmaz Erdoğan bir kez daha birlikte çalışma fırsatı buluyor."



YENİ KIZ ARKADAŞIM | UNE NOUVELLE AMIE (Akbank Galaları)

Yönetmen: François Ozon | Fransa / 2014


"Claire ile Laura... İki kadın, iki çocukluk arkadaşı, etle tırnak gibi... Laura ağır bir hastalığa tutulunca, en yakın arkadaşı Claire’den bebeğine ve kocası David’e göz kulak olacağına dair söz alır. Laura’nın ölümü üzerine Claire, David ve bebeği ziyaret etmeye karar verir, ancak evde muazzam bir sürpriz onu beklemektedir. Britanya dedektif edebiyatının buzdan kraliçesi Ruth Rendell’in aynı adlı öyküsünden serbestçe uyarlananYeni Kız Arkadaşım, erillik ve dişillik etiketleri ve rolleri, dönüşüm, arzu ve cinsellik gibi konularda sorular sorarken aynı zamanda karakterlerinin burjuva cilalarını kazıyan oyunbaz bir melodram."




POSTACININ BEYAZ GECELERİ / BELYE NOCHI POCHTALONA ALEKSEYA TRYAPITSYNA (USTALAR)

Yönetmen: Andrei Konchalovsky | Rusya / 2014

"Usta Rus yönetmen Andrei Konchalovky’nin son filmi, yönetmenin Rus sinemasına muhteşem dönüşünü müjdeliyor. Filmde, bilfiil kendilerini oynayan köylüleri izliyoruz. Bu insanların yaşadığı köy resmen dünyanın öbür ucunda ve oraya ulaşmanın tek yolu da aradaki gölü tekneyle geçmek. Haliyle köyde yaşam neredeyse gerçeküstü. Bu kapalı toplumun dış dünyayla tek bağlantısı, diğer bir deyişle köyün can damarı ise, postacı. Gelgelelim postacının tutkun olduğu kadın kente taşınınca, üstüne üstlük postacının teknesinin motoru çalınınca, köyde alışılagelmiş yaşam alt üst olur."




EISENSTEIN MEKSIKA´DA | EISENSTEIN IN GUANAJUATO (USTALAR)

Yönetmen: Peter Greenaway | Hollanda, Meksika, Finlandiya, Belçika / 2015

"Sanatçı, ressam, yönetmen, düşünür ve film öncüsü Peter Greenaway, hayatı boyunca sinema idolü kabul ettiği Sergey Ayzenştayn’ı bu filmde kendini tam kudretli hissettiği dönemde ve cinsel uyanışının zirvesinde yakalıyor. Meksika’da geçen filmde Ayzenştayn, Potemkin Zırhlısı’nın başarısının ardından 1931 yılında başka bir filmi yönetmek için Guanajuato’ya gidiyor. Daha ilk andan yapım sorunları yaşasa da, yabancı bir ülkede olmanın verdiği hazlar ve tehlikeler karşısında haliyle müthiş bir heyecana kapılıyor. Bu duruma bir de beklenmedik bir cinsel arzu da ekleniyor. Şubat ayında Berlin Film Festivali’nde yarışan filmde, bu yaratıcı dâhinin tutku dolu bir aşk, cinsellik ve ölüm karşısında yaşadığı arzu ve korkuları izliyoruz."


MELEĞİN YÜZÜ | THE FACE OF AN ANGEL (USTALAR)

Yönetmen: Michael Winterbottom | İngiltere / 2014

"Britanya sinemasının her daim heyecan uyandıran yönetmeni Michael Winterbottom’ın yeni filmi Meleğin Yüzü,yönetmenin yankıları hâlâ süren meşhur “Amanda Knox Davası”ndan etkilenerek yaptığı bir psikolojik gerilim. Toskana’da Britanyalı bir kız öğrencinin ev arkadaşları tarafından öldürülmesinin ardından bu tuhaf vakanın peşine takılan iki kişiden biri bir gazeteci, diğeri ise bir belgeselci. Dante’nin İlahi Komedya’sı gibi üç bölüme ayrılan filmde Winterbottom, gerilimi had safhada tutarak cinsellik, dehşet ve gizem kokan ürkütücü bir cinayet hikâyesine ışık tutmanın derdinde."


ŞEYTAN LUCIFER (YENİ BİR BAKIŞ)

Yönetmen: Gust Van Den Berghe | Belçika, Meksika / 2014


"Şeytan cennetten cehenneme giderken, yolu Meksika’da Lupita, torunu Maria ve Lupita’nın kardeşi Emanuel’in köyüne düşer. Şeytan bu, durur mu? Fırsattan istifade mucizevi sağaltma gücünü gösterir: Felçliymiş gibi davranan Emanuel’i zorla yürütür; Maria’yı baştan çıkartır ve Lupita’nın tüm inancını yitirmesine neden olur. Aslında sadece iyi ile kötü arasındaki ince çizgiye ışık tutmaktadır. Yönetmenin tercih ettiği dairesel "tondoskop" formatı sinemada bir ilk."

SİHİRLİ KIZ | MAGICAL GIRL (YENİ BİR BAKIŞ)

Yönetmen: Carlos Vermut | İspanya 2014

"İspanyol sinema ödüllerine damgasını vuran Sihirli Kız’a hayran kalan isimler arasında Pedro Almodóvar da yer alıyor. Lösemi hastası kızının son dileğini yerine getirmek için her şeyi göze alan işsiz bir baba, geçmişi sırlarla dolu ve bunalımda bir ev kadını, son on yılını hapishanede geçirmiş bir matematik öğretmeni... Carlos Vermut ikinci uzun metrajlı filminde, hayatları kesişen bu insanların hikâyesini anlatıyor. Bir aile dramı gibi başlayan Sihirli Kız, giderek karanlık ve rahatsız edici bir noktaya doğru ilerliyor ve final sahnesine dek seyircisini şaşırtmaya devam ediyor."



BURGUNDY DÜKÜ | THE DUKE OF BURGUNDY (MAYINLI BÖLGE)

Yönetmen: Peter Strickland | İngiltere / 2014


"Ödüllü yazar ve yönetmen Peter Strickland’ın tekinsiz Berberian Ses Stüdyosu ve Katalin Varga’nın ardından çektiği yeni filminden erotizm ve endişe damlıyor. Cynthia ile Evelyn her gün basit ve kışkırtıcı bir ritüeli yerine getirir ve bu âdet hep Evelyn’in cezası ve zevkiyle biter. Varlıklı amatör kelebek uzmanı Cynthia’nın gönlünde yatan daha geleneksel bir ilişki olunca, hizmetçi Evelyn’in erotik takıntıları kısa sürede ilişkiyi kırılma noktasına götüren bir bağımlılığa dönüşür. Jess Franco’nun üslubundan esinlenen Burgundy Dükü, karanlık bir çürümüşlüğü anlatan, iç gıcıklayıcı, gotik bir melodram."


PEŞİMDEKİ ŞEYTAN | IT FOLLOWS (GECE YARISI ÇILGINLIĞI)

Yönetmen: David Robert Mitchell | ABD / 2014

"Yılın en iyi korku filmine hazır mısınız? Cannes’da Eleştirmenler Haftası bölümünde gösterilen ve ünü kulaktan kulağa yayılarak sürpriz bir hite dönüşen Peşimdeki Şeytan, 80’lerin korku klasiklerinin tadını taşıyor ama önümüze yepyeni bir mitoloji koyuyor. Bu sefer cinsel birleşme yoluyla kişiden kişiye aktarılan bir lanet söz konusu. Kılıktan kılığa girebilen ve sizden başka kimsenin görmediği, yanınıza ulaştığı anda canınızı alacak doğaüstü bir varlık... David Robert Mitchell sadece fikrin orijinalliğine sırtını yaslamıyor; çok iyi bir yönetmenlikle benzersiz bir deneyime imza atıyor."






Ayrıntılı İstanbul Film Festivali 2015 Film Programı için; http://film.iksv.org/tr/program

İyi festivaller!


13 Şub 2015

Bir Kitap; Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku

İlhami Algör'ün, 1995'te yayımlanmış ilk kitabı olan "Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku", Yönetmen Çiğdem Vitrinel'in, kitabı sinemaya uyarlamasından sonra İletişim Yayınları tarafından tekrar basıldı. Başrollerinde Erdal Beşikçioğlu ve Sezin Akbaşoğulları'nın bulunduğu filmin 51. Altın Portakal Film Festivali'nde ve gişede adını duyurması kitaptan habersiz olan okuyucuları dahi bir merak seline sürükledi ve eminim kitabı okuyan çoğu insana "İyi ki film çekilmiş de kitaptan haberimiz" olmuş dedirtti. 

60 sayfaya yakın kısa bir roman "Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku", hikayesini kahramanın kendisinden dinliyoruz. Etkileyici bir girişle başlıyor kitap; "Tütünümü, anahtarımı aldım, evden tam çıkıyorum, bir şeyin eksik olduğunu, eksik olanın ruhum olduğunu fark ettim."  


Ruhundaki eksiklikleri fark eden ama müdahale edemeyen insanları anlatıyor kitap, hayatta hep kaybeden insanları, tutkuyla sevenleri, "çıt" sesini duymuş aşkları, filmleri, İstanbul'un ara sokaklarını, kahvelerini anlatıyor. Bunları öyle güzel anlatıyor ki, "derin" tutkular yaşayabilme yetisine sahip güzide insanların romanı olup çıkıveriyor.